1887

Abstract

Kıtalar arasındaki konumu, yüzyıllardır ticaretin ve doğal kaynaklara ulaşım yollarının kavşağı olması, tarihi olaylara sahne teşkil etmesi ve güç merkezleri arasında daima mücadele konusu olması nedeniyle jeostratejik önemi tartışılamayacak olan Doğu Akdeniz, 2000’li yıllarda bu niteliklerine bir yenisini eklemiştir. Artık sadece ulaşım yolları üzerinde bir kavşak olmasıyla değil, Doğu Akdeniz sahip olduğu hidrokarbon doğal kaynakları nedeniyle de bir mücadele alanıdır. Zaten bölgede mevcut olan çözümlenememiş sorunlarına her an yenilerinin ilave edilmesine müsait bir siyasi iklime sahip Doğu Akdeniz bu yeni niteliği ile bölge ve dünya barışını olumsuz etkilemeye, güvenlik kaygıları yaratmaya uygun bir zemin oluşturmaktadır. Hatırlanacağı üzere 2011 yılının sonbaharında kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan birisi olan Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama krizi yaşanmıştı. GKRY’nin 12 numaralı parselde arama ve işletme ruhsatı verdiği Noble Enerji tarafından Ekim 2011’de sondaja başlanacağı açıklanmış, bu haber üzerine bölgede güvenlik krizi patlak vermişti. O dönemde neredeyse silahlı bir çatışma beklentisine 1 yol açan kriz neyse ki böyle bir sürece ulaşmadan sönümlenmişti. Ancak 2012 yılı ve devamında yaşanan gelişmeler göstermektedir ki; bu potansiyel tehlike ortadan kalkmış değildir. Bu çalışmada Doğu Akdeniz Enerjipolitiği bağlamında bölgede meydana gelen önemli gelişmeler konu edilecek, irdelenmeye çalışılacaktır. Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler ve bunların yarattığı uluslararası sorunlar bölge ve dünya barışını olumsuz etkilemektedir. Son yıllarda aniden silahlı çatışma ve savaş riskini gündeme getirebilen bazı önemli gelişmeler kamuoyunun gözü önünde yaşanmıştır. Mavi Marmara olayı (2010), Noble Enerjinin sondaja başlaması krizi (2011), Suriye’nin Türk Hava Kuvvetlerine ait bir uçağı düşürmesi (2012), Suriye-Türkiye sınır bölgesinde yaşanan ihlaller (2012) ve İsrail’in Gazze’ye müdahalesi (2012) en çok hatırlanabilecek son iki yılın sıcak gelişmelerindendir. Doğu Akdeniz’e kıyıdaş ülkeler içinde kıyı uzunluğu en fazla olan Türkiye’nin bölgede yaşanan gelişmelerden her zaman en çok etkilenen, çoğunlukla da en önemli aktörlerden birisi olması doğal görünmektedir. Bölgenin en temel iki kronik siyasal sorunu olan İsrail Filistin Sorunu ile Kıbrıs Sorununa son on yıl içinde aşağıdaki sorunlar da ilave olmuştur: a. Denizde bulunan doğal gaz ve petrol rezervlerinin araştırılması ve işletilmesi ve buna bağlı sorunlar, b. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, c. Arap Baharı adıyla bilinen, bölgedeki ülkelerin siyasal sistemlerinde değişimlere yol açan iç çatışma ve karışıklıklar. Aslında Doğu Akdeniz Sorunları başlığı altında tüm sorunlar listelenmeye çalışıldığında, Siyasal, Hukuki, Ekonomik, Güvenlik alt başlıkları ile gruplandırılabilecek daha fazla sayıda sorundan söz etmek gerekecek ve bu çalışmanın sınırlarını aşabilecektir. Bu nedenle 2011 sonbaharından bu yana Doğu Akdeniz’in doğalgaz ve petrol rezervleri ile buna bağlı sorunlar kapsamında.

Loading

Article metrics loading...

/content/papers/10.3997/2214-4609-pdb.380.60
2013-05-15
2024-04-25
Loading full text...

Full text loading...

http://instance.metastore.ingenta.com/content/papers/10.3997/2214-4609-pdb.380.60
Loading
This is a required field
Please enter a valid email address
Approval was a Success
Invalid data
An Error Occurred
Approval was partially successful, following selected items could not be processed due to error