Full text loading...
-
Westerly-Sourced Late Oligocene-Middle Miocene Axial Sediment Dispersal System in Turkish Western Black Sea: Myth or Reality?
- Publisher: European Association of Geoscientists & Engineers
- Source: Conference Proceedings, 19th International Petroleum and Natural Gas Congress and Exhibition of Turkey, May 2013, cp-380-00070
Abstract
The Late Oligocene-Middle Miocene sedimentary package in the Turkish Western Black Sea (TWBS) is one of the least known intervals within the thick Tertiary sedimentary fill. Although the area is relatively the most explored part of the Turkish Black Sea, the number of wells drilled so far is only more than a few and none of them fully penetrated the Late Oligocene-Middle Miocene reservoir interval, which is characterized by a westerly-sourced sediment dispersal system extending in east-west direction. Such axial deep marine system constitutes a very important part in the Western Black Sea stratigraphy. Almost even distribution of the 3D seismic data in the study area allowed imaging the different portions of the sand fairways and understanding the evolution they exhibited in terms of depositional geometry, stacking pattern and stratigraphic architecture both temporally and spatially. Basin margin morphologies modified by extensional and subsequent compressional tectonics as well as changes in relative sea level controlled the distribution of the sediment entry points and the depositional geometries leading to shifts in the directions of sediment fairways and shaping of the depositional framework of the basin fill through time. Türk Batı Karadenizi’nde yer alan Geç Oligosen-Orta Miyosen yaşlı kırıntılı istif, havzadaki kalın Tersiyer yaşlı istifin en az bilinen aralıklarından birisidir. Bölge her ne kadar Türk Karadenizi’nin göreceli olarak en fazla aranmış kısmı olsa da, açılan kuyuların sayısı yeterli olmayıp bu kuyuların hiç birisi batıdan gelen ve batı-doğu yönünde uzanan bir sediman dağıtım sistemiyle temsil edilen Geç Oligosen-Orta Miyosen yaşlı rezervuar aralığını tam olarak test etmemiştir. Havza eksenine paralel olarak uzanan bu sistem Batı Karadeniz stratigrafisinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Çalışma alanında bulunan 3D sismik veri setlerinin hemen hemen eşit dağılmış olması hem kum dağıtım kanallarının farklı kısımlarının görülebilmesine, hem de bu kanalların çökelim geometrilerinin, istiflenme şekillerinin ve stratigrafik mimarilerinin zaman ve mekân içerisindeki evrimlerinin anlaşılmasına olanak sağlamıştır. Gerilme ve bunu takip eden sıkışma tektoniğinin değiştirdiği havza kenarı morfolojileri kadar göreceli deniz seviyesindeki değişimler de sediman giriş noktalarının dağılımını ve çökelim geometrilerini kontrol ederek zaman içerisinde sediman dağıtım yollarınının değişmesine ve çökelim çatısının şekillenmesine neden olmuştur.